Katıldığı canlı yayında iktidara geldiklerinde yapacaklarını sıralayan Yine Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, taban fiyat ile ilgili yaptığı konuşmada, “Bekar bir çalışanın aylık çalışma maliyeti 9 bin 750 TL haline gelmiş. Bu türlü bir taban fiyat milletimize yakışan bir şey değil. Enflasyon da dikkate alınırsa yüzde 50 artış yapılması lazım.” sözlerini kullanarak taban fiyatı 14 bin TL yapacaklarını söyledi. “İktidara gelince LGBTİ derneklerini kapatacağız” diyen Erbakan, “CHP’ye de reaksiyon var lakin LGBT dernekleri de AK Parti vaktinde açıldı. Tüm dinlerde yasaklanmış bir sapkınlıktır. İstanbul kontratı de bunlarla ilgili. 6284 onun uzantısı ve uygulanması devam ediyor. İstanbul Mukavelesi ailenin temeline konulmuş bir dinamit gibi” dedi.
Haber Küresel ekranlarında yayınlanan “Buket Aydın ile Yüz Yüze” programının konuğu olan Yine Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan canlı yayında, Aydın’ın sorularını yanıtladı. Erbakan, “Maddi ve manevi kalkınmayı tıpkı anda vadediyoruz” dedi.
Fatih Erbakan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Başka bir aday olmasını teşkilatın istemesi kıymetli, delegeler bizi genel lider olarak görmek istedikleri için tek adayla seçime gidildi. Muazzam bir kongre oldu. 65 bin kişi gerçek. Bizim tespit etmediğim araçlarla gelenler de var. 65 binin üzerinde olduğu çok belirli. Polis, 10 bine yakın insanı da Gençlik Parkı’na yönlendirdi. Türk siyasi tarihinde bir birinci. Kendi rekorumuzu kırdık.
“Asgari fiyatı 14 bin TL yapacağız”
Asgari fiyatı 14 bin TL yapacağız. Bekar bir çalışanın aylık çalışma maliyeti 9 bin 750 TL haline gelmiş. Bu türlü bir taban fiyat milletimize yakışan bir şey değil. Enflasyon da dikkate alınırsa yüzde 50 artış yapılması lazım. 2 trilyon faiz ödeyeceğiz, diyorlar, bu tam bir felaket. Emekli olsunlar da bir an önce denk bütçe yapılsın artık.
EYT kararı olumlu lakin çok geç. Tasamız EYT mağdurlarının telaşlarını karşılayıp karşılamamasıyla ilgili. Emeklilik vaktinin gelmesiyle ilgili, yapamadıkları, yapamayacaklarının teminatıdır, diye bir kelamımız var. 2023 diye diye kaç seçimdir reklam yaptılar. Kişi başı ulusal gelir 10 bin 700 dolar düzeyinde. İşsizlik yüzde 5 olacaktı, yüzde 20’de. Enflasyon tek haneli olacaktı. TÜİK dahi yüzde 85. Aylık enflasyon dahi çift hanelide. Bu amaçların yanına dahi yaklaşılamadı.
“LGBT-İ derneklerini kapatacağız”
CHP’ye de reaksiyon var lakin LGBT dernekleri de AK Parti vaktinde açıldı. LGBT bireylere haklarını vereceğiz diyor CHP lakin şu anda yetki sahibi olanlar da bunların açılmasına müsaade vermişler. 2015’te 25 tane LGBT derneği olduğunu görüyoruz. İktidara gelince LGBTİ derneklerini kapatacağız. Tüm dinlerde yasaklanmış bir sapkınlıktır. İstanbul kontratı de bunlarla ilgili. 6284 onun uzantısı ve uygulanması devam ediyor. İstanbul Mukavelesi ailenin temeline konulmuş bir dinamit üzere.
Erbakan hocamız hiçbir vakit İstanbul Mukavelesinin geri getirilmesini istemezdi. Ecdadımıza lisan uzatan birinin eleştireni misyondan almazdı. YETERLİ Parti CHP’yi eleştiriyor ancak Saadet Partisi CHP’ye tam entegre olmuş durumda.
“Üye sayımız 280 bini buldu”
Üye sayımız 280 bini buldu. Ayda 20-30 bin üye sayısını buluyoruz fakat son ay istediğimiz sayıya ulaşamadık, kongre hazırlıklarından ötürü. Seçimlere kadar 500 bin üyeye ulaşmak için uğraş edeceğiz.
Anketlerde manipülasyon yapıyorlar. En son Artvin Vilayet Liderimize telefon eden bir anket firması. Seçime girme hakkı olan bütün partiler sorulmalı. Bizim partimizin neden olmadığı sorulduğunda da bize verilen bu diyorlar. Anketler kendi ortalarında çelişkili. Hangi ittifaka yakınsa o partileri yüksek gösteriyor bir de anket firmaları. Bizim baraj sorunumuz yok. Ulusal Görüşün 40. yılında bize anketlerde yazdıkları sayının önüne 2 koyun diyoruz. Oyumuz, yüzde 21,22,23’ü inşallah bulur.
AK Parti seçmeni, Refah Partisi seçmeni aslında. Onlardan çok ağır bir dönüş olduğunu görüyoruz. İktidar gücü olmayan bir partinin bu türlü büyük bir kongre yapması çok değerli bir olay.
Metal yorgunluk da aşıldı, metalin paslanmasına geldi. Türkiye Yüzyılı vizyon programı büsbütün edebiyat büsbütün soyut bir vizyon. Millete verecekleri hiçbir şey kalmamış. 94 ruhuna duyulan hasretten bahsediyorlar. Asıl ulusal görüş ruhuna hasret duyuyorsanız bu ruh sizde yok demektir. Hz. Ömer demek millet demektir, demek ki sizin Ömerleriniz yok. En çok alanda olan siyasi partiyiz. Halkın gösterdiği yansılar, bu iktidarın emeklilik vaktinin geldiğini ortaya koyuyor.
Bir esnaf, bir cep telefonu kabı olsa, bu kap olsa aday karşısında da AK Parti’nin adayı olsa tekrar de AK Parti’nin adayına oy vermem, dedi. Halk kendisi aslında bu iktidarın emeklilik vakti gelmiş, diyor.
“Faiz haksız bir kazanç”
Faiz haksız bir yarar. Külfete katlanmadan para kazanmak. Enflasyona neden olan bir şey ve bir zulüm. Esasen dinen de bunun için yasak. Kimse oturduğu yerden parayla para kazanmamalı aslında, insani olan da bu.
Milletin faydasına olacak bir mevzuysa pek doğal. Başörtüsü teminatı için yapıldıysa makul ve doğal. Zira HDP mecliste kümesi olan bir parti ve onun da oyuna gereksinim var.
6’lı masa dayanak talebinde bulundu. Gelecek ve Saadet Partisiyle görüşmelerimiz oldu ulusal görüş etrafında toplanmak için lakin onlar şu anda masada kalmayı tercih ettiler. O masada birçok yanlış var. Gelmek isterse DEVA Partisi de olabilir lakin bu türlü bir şeye pek yanaşmazlar.
“Birbirine uzak partilerle bir sinerji oluşmuyor”
Gelecek, Saadet ve DEVA toplanalım dediler fakat istemediler, o yüzden bu türlü bir ittifakın içinde olacaklarını düşünmüyoruz. Yeterli ki diyor halk, hiçbir ittifaka girmediniz. Biz bu türlü yürümenizi istiyoruz, diyorlar. Biz milletimizle ittifak yapacağız, siyaset sürprizlerle dolu, seçime yakın bir vakitte yeni bir atmosfer olabilir. Prensiplerde uzlaşmak koşuluyla bir adım atabiliriz. UYGUN Parti de olabilir. Seçmenin 70 yıllık bir algısı var, sağ ve sol partiler var. Birbirine uzak görülen partilerle bir sinerji oluşmuyor. Millet İttifakı’yla ilgili CHP ve GÜZEL Parti ile ilgili çok fazla ayrılıklar var. İstanbul Mukavelesi var, hepsi biz düşük faizle borç alacağız diyorlar. Biz denk bütçe, diyoruz. Fakat Kılıçdaroğlu, İngiltere ziyaretinde borç getireceğim diye müjde üzere bunu sunuyor.
“Tam seçim arifesinde sinek küçük lakin mide bulandıran durumlar”
AB’ye AK Parti tam entegre olamıyor diyorlar, biz ulusal görüş olarak D8 tertibi ve D60 gayemiz var. Biz Anadolu’dan iktidara istiyoruz. DÜZGÜN Parti’nin ABD derin devletin en tehlikeli kuruluşuyla görüşmesi. Randevu istediler, yetkili bunu açıkça tabir etti. Bunlar bizim için olumlu adımlar değil. Biz, yolu ABD’den geçmeden iktidar olmuş bir partiyiz. Tam seçim arifesinde bu görüşmeler neden yapılıyor? Kendilerinin açıklaması lazım. Hamburger yemeye gittik diyorlar lakin buraya gazetecilerle gidilir. Tam seçim arifesinde sinek küçük lakin mide bulandıran durumlar. Kamuoyu burada bir icazet alınmaya mı gidiyor, diye. AK Parti de bunu yaptı. ABD tarihinde birinci sefer bir parti lideri liderle görüşme yapabildi. Şimdiki partiler de bunu yapıyor bunu tasvip etmiyoruz.
“D8’in canlandırılması hiçbir şey olmadıysa demek ki 28 Şubat devam ediyor”
Sayın Erdoğan da bir şiirden ötürü yasaklı olmuştu ve mahpusa girmişti. Burada belgenin içeriğini hukukçular kıymetlendirmeli lakin hukuksal olmasından fazla siyasi olduğuyla ilgili telaşlar var. Rastgele bir siyasetçinin yasaklanmasına gönlümüz razı değil. Erbakan hocamız da Kürt kardeşlerimizin hakkını savunurken yasaklı olmuştu fakat siyasi olarak yapılıyorsa bunu tasvip etmemiz mümkün değil. HDP’nin kapatılması tahlil değil yanlışsız da değil, siyasi arenada yenmemiz gerekir.
ABD neden Erbakan hocayla uğraşıyor? Dış borç ödemeyeceğim demek faiz ödemeyeceğim demek, denk bütçe yapmak, D8’in kurulması.. Bu konulardan bakınca 28 Şubat’ın intikamı alındı mı, yok. AK Parti iktidarı BOP’a takviye oldu. NATO’ya takviye oldu. Türkiye’nin bağımsız bir siyaset izlemesi, D8’in canlandırılması hiçbir şey olmadıysa demek ki 28 Şubat devam ediyor. Başörtüsüyle İmam Hatiplilerle ilgili değildi 28 Şubat.
“6’lı masa, tenkit ve teşhis konusunda argümanları var ancak tahlil konusunda eksik görüyoruz”
Bu masanın sorunu fakat şu ana kadar bir aday açıklamamaları da bir zafiyet olarak görünüyor. Adayın kendisini tanıtması da gerekiyor. Bu bir uyuşmazlık manzarası de veriyor. Masadaki üyelerin yaşadıkları sorunlar de eklenince… İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu ortasında bir rekabet olduğu görülüyor. CHP’den biri HDP’ye Bakanlık verilebilir diyor UYGUN Parti de reaksiyon gösteriyor. Şimdiye kadar adaylarını açıklamamaları olumsuz bir imaj oluşturuyor. Meral Hanım özelinde Kemal Beyin yerine öbür bir aday olmasını istiyor. Kemal Beyin, Tayyip Beyin karşısında talihi daha düşük olur. Sağ ve sol kategorizasyonu var ve sol kökenli bir adayın seçilmesi güç olur, Akşener’in tasalarına katılıyorum.
Hedefimiz ülkeyi ekonomik düşünceden kurtarmak. Gayemiz iktidar olmak ve milletin, insanlığın kederine derman olmaktır. Bizim kaygımız, bu iktidar gitsin de kim olursa olsun, değil. İktidara tahlil teklifleri sunduk. Birtakım noktalarda tesirli de oldu. Biz iktidar olmadan da yararlı hizmet yapılsın diye uğraştık. AK Parti ile birkaç görüşmemiz oldu. Erdoğan ile siyasi olarak hiç görüşmedik. Geçen yıl nezaketen bir görüşme oldu. Ayasofya açılınca tebrik edip teşekkür etmiştik fakat seçime yönelik rastgele bir görüşme yapmadık.
6’lı masa, tenkit ve teşhis konusunda argümanları var fakat tahlil konusunda eksik görüyoruz. Daima tenkit ve karşı görüş bildirme var lakin yapan bir muhalefet usulü görmüyoruz.
“HDP’ye giden muhafazakar oyların yine alınması bakımından Yine Refah Partisi’nin büyük bir fonksiyon göreceğinden eminim”
TV5, herkese açık lakin yalnızca Yine Refah Partisi’ne kapalı. Ulusal görüşün dayanağıyla kurulmuş bir kanal lakin şu an bu çizgiden çok uzak. Diyecek bir şey yok, hepimizin katkısı var kurulmasında ancak geldikleri noktada tasvip etmiyoruz.
HDP ile gayri resmi bir paydaşlık olması gerektiği ortada. HDP’nin bir serzenişi olduğu da seziliyor. HDP’nin Kürt halkının temsilcisi olması mümkün değildir. HDP’nin çekirdeği Marksist ve Leninist bir ideolojiye sahip, bunun Kürt halkını temsil etmesini kabul edemeyiz. Bölge halkını kucaklamak ve HDP’ye giden oylarımızı geri almak için bir çalışma ortaya koyacağız. Erbakan hocamız bölgeye duyduğu sevgiden ötürü yasaklı oldu ve o bölgede sayısız hizmet yapıldı. Bu nedenle de o bölgede Refah Partisi her vakit çok büyük bir potansiyele sahip oldu. HDP seçmeni dahi evvelden Erbakan’a oy vermiş, HDP’ye giden muhafazakar oyların tekrar alınması bakımından Yine Refah Partisi’nin büyük bir fonksiyon göreceğinden eminim.
“İmam Hatip mezunu deist olmuş”
Z jenerasyonunun problemlerinin başında eğitimle ilgili sıkıntılar geliyor. Kaliteli bir eğitim sağlanması çok değerli. Sağlansa dahi gerçek hayata yönelik bir eğitim olması konusunda kasvetleri var. Öbür husus, o mesleğini icra edeceği istihdam imkanı da büyük bir sorun. İşsiz kalacağım diye düşünüyorlar. Bunu da çözeceğiz. İş buldum girdim, İngiltere’de benim iki mislim elde ediliyor diyor. Tayyip Beyefendi kızıyor lakin gitmeleri için değerli münasebetleri var. Bir başkası de liyakat. Torpilden ötürü da bir ümitsizlik ve neresi olursa olsun yurt dışına gidelim düşüncesindeler ve şu anda haklılar. En temel vaatlerimiz bunlar. Dayısı olanın değil hakkı olanın misyona geleceğini söylüyoruz.
En son bir KPSS skandalı yaşandı, 90 almış lakin mülakatta 40 ile kalmış. Mahkeme açılıyor ve sonra mülakatın dökümü istiyorlar, biz bu türlü bir döküm tutmuyoruz diyorlar. Bu ülkede diploman olacağını Ankara’da iktidara yakın bir tanıdığın olması daha değerli. Bu türlü olunca vatanını gözden çıkarmış gitmek isteyen gençler oluyor. Hekimlerin Türkiye’yi terk etmesi de bu türlü.
LGBT için özgürlük diyorlar, temel hak diyorlar. Yarın öbür gün pedofili de insan hakkıdır, derlerse zoofili de insan hakkıdır derlerse, bunun tasvip edilecek bir tarafı yok. Manevi bakımdan bir erozyon yaşandı. Gençler, cep telefonuna vatanını terk ediyor diyorlar, bunlar AK Parti iktidarında yetişti. İmam Hatip mezunu deist olmuş, ateist olmuş, bunları neden taşıdıkları manaya neden uygun hale getiremediniz? Bu da gençleri eleştirmek yerine iktidar sahiplerinin oturup düşünmesi gereken bir durum.
“Dış siyasette telaffuzlarla aksiyonlar uyumlu değil”
Uyuşturucu birçok yerde önemli sorun. Boşanmalar çok artıyor, deizm ve ateizm üzere felaketler yaygınlaşıyor, LGBTİ empoze edilmeye çalışılıyor. Bunlar öncelikle eğitim sistemiyle düzeltilebilir. Ekonomik krizin de çözülmesi lazım. Boşanmanın sebebi de ekonomik sorunlar. Ahlaki taraftan kalkınma olmazsa maddi kalkınma tek başına işe yaramıyor. Bir ülkenin gençliğini kaybederseniz bir daha geri döndürmek mümkün olmaz. Maddi ve manevi kalkınmayı tıpkı anda vadediyoruz.
Dış siyasette telaffuzlarla hareketler uyumlu değil, Batıya karşı dik duruş varmış üzere bir manzara verilmeye çalışıyor. Ancak bir yandan da dayatmalarını yerine getirmek, planlarına takviye olunması… Aslında dış güçlere alışılmamış değiller. Biz, dünyanın tahıl ambarı olabilecek bir ülke olmamız gerekirken, artık oradan tahıl gelmezse ne yaparız diye korkacak hale gelmişiz.