Evrim Deniz
DİYARBAKIR – ‘Tanık’ sözü üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 143’e çıktı. Gözaltına alınan 11 kişi daha tutuklandı. Böylelikle tutuklananların sayısı 43’e yükselirken, 52 kişi özgür bırakıldı.
Aileler, gazeteciler ve avukatların adliye önündeki bekleyişleri de devam ediyor. Diyarbakır Adliyesi’nin önünde bekleyenlere dayanak olmak için Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Diyarbakır Baro Lideri Nahit Eren, Türk Tabipler Birliği Lideri Şebnem Korur Fincancı da geldi.
Duvar’a konuşan Şebnem Korur Fincancı, “Bu gözaltılar siyasi otoritenin seçim hareketi olarak okunabilir” dedi.
Şebnem Korur Fincancı, adliye önünde Nahit Eren’den bilgi aldı.
‘TÜM SEÇİM SÜREÇLERİNDE SALDIRGAN BİR TAVIR SERGİLEDİLER’
“Toplumsal uğraşın içinde yer almak bu ülkede artık aslında hatalı olarak tanımlanmak manasına geliyor ne yazık ki. Lakin kimse de toplumsal çabanın dışına çıkmıyor ve bu çabayı de sürdürüyor” diyen Fincancı, gözaltı operasyonlarıyla ilgili şunları söyledi: “Arkadaşlarımızdı gözaltına alınanlar, tutuklananlar. Aslında bu operasyon siyasi otoritenin seçim hareketi olarak okunabilir. Tüm seçim süreçlerinde daha saldırgan bir tavır aldıklarını biliyoruz. Burada bazen şöyle bir his yaşamıyor değiliz doğal ki; özellikle 2015 seçimleri ve o seçim sonrası yaşananlar çok ağırdı, pek çok can yitirildi. Çok büyük bir ziyandı ortada olan. Şiddet dozunu çok artırmışlardı. Artık ‘En azından güvendeler’ duygusu yaşamıyor değiliz, bazen beşerler tutuklandığında bu hücumlara maruz kalmıyorlar diye.”
‘GİZLİLİK KARARININ ALTINDA BOMBOŞ BİR EVRAK VAR’
Bu gözaltıların, seçim hareketi olduğunu lisana getiren Fincancı şöyle devam etti: “Seçim hareketlerinin sonuna geldiğimizi düşünüyor bütün Türkiye. Çok da gidicek yerleri yok. Olağan itirafçılarla, rastgele tesirli bir soruşturma yürütülmeden evraklar çıkıyor lakin bu belgelerin da içinin boş olduğunu biliyoruz. Saklılık kararı verilmiş, diyorlar örneğin ve saklılık kararının altında aslında bomboş bir evrak var. İçini dolduramadıkları için kapalılık kararı veriyorlar pek birçoklarında. Sulh Ceza Mahkemeleri aslında tetikçi mahkemeler olarak, AKP’nin bu ülkenin yargısına maalesef bir bomba tesiriyle bıraktığı mahkeme yapılanmaları. Ve tetikçilik yapıyorlar. Tutuklanması gerekenleri sulh ceza mahkemeleri üzerinden tutuklayıp bir müddet en azından tesirli bir faaliyet yürütmelerini engellemeye çalışıyorlar.”
‘BU HUKUKSUZLUĞUN BİTMESİNE 16 GÜN KALDI ‘
Bu hukuksuzluğun yıllardır sürdüğünü belirten Fincancı, “Yıllardır çaba de bitmiyor. Onları tutuklasalar da onlar içeriden, tutuklanmamış olanlar da dışarıdan gayrete devam ediyorlar. Az kaldı, 16 gün sonra umuyorum ki bunların tamamı değişecek, değiştireceğiz. İrade bizim. Seçme irademizi ve sonrasında da denetleme irademizi tesirli kullanmamız gerekiyor” dedi.