İSTANBUL – “Teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti küme toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.”
Başka bir siyasetçinin ağzından çıkacak bu kelamların idari ve isimli bir çok sonucu olabilirdi. Lakin bu kelamların sahibi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli’ydi. Cumhur İttifakı’nın ortağı Bahçeli’nin, yasama yılı açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kümesine giderek evvel Eş Lider Tuncer Bakırhan’la sonra da tüm milletvekilleriyle selamlaşmasıyla başlayan süreç, 22 Ekim’deki küme toplantısında yapılan konuşmayla devam etti.
GELİŞMELER ARKA ARDA GELDİ
Yeniden ‘çözüm süreci’ tartışmaları yapılırken, evvel 30 Ekim’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), DEM Parti’yle ‘kent uzlaşısı’ yaparak yine kazandığı Esenyurt Belediyesi’ne, sonra da DEM Parti’nin kazandığı Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atandı. CHP’li Esenyurt Belediye Lideri Prof. Ahmet Özer, tutuklanarak cezaevine konuldu. Gelişmeler, ‘çözüm süreci’ başlamadan bitti yorumlarına neden oldu fakat Bahçeli, Türkiye’nin siyasi tarihinde yerini alan konuşmasını, 5 Kasım’daki küme toplantısında da tekrarladı.
İLK TEMAS MAHALLÎ SEÇİMDEN ÖNCE
Gazete Duvar’ın edindiği bilgiler ise gelişmelerin aslında 31 Mart mahallî seçimlerinden evvel başladığı, Bahçeli’nin yaptığı çıkışların ise, tam manasıyla bir bilek güreşine dönüşen sürece ‘nizam verme’ gayesini taşıdığı istikametinde…
Kaynakların aktardığına nazaran CHP’nin zaferiyle sonuçlanan 31 Mart mahallî seçimlerinden evvel, başını TBMM Başkanlığı yapmış isimler ve AK Parti’de değerli koltuklarda oturan siyasetçilerin çektiği bir küme, tekrar bir tahlil süreci için birinci adımı attı. Kürt siyasetinden isimlerle kurulan birinci temaslar, lokal seçim periyodunda sekteye uğradı.
ERDOĞAN ONAY VERDİ, BAHÇELİ’Yİ BİLGİLENDİRDİ
Seçimden sonra, AK Partili siyasetçilerin teşebbüsleri devam etti ve bahis Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aktarıldı. Erdoğan’dan alınan onayla birlikte, görüşme trafiği sıklaştırıldı. Bu sırada, Özgür Özel’den ‘normalleşme’ çıkışı geldi. Bu çıkışın akabinde yapılan görüşmelerde, Özel’in yanında eski Washington Büyükelçisi ve CHP Milletvekili Namık Tan, Erdoğan’ın yanında ise, AK Parti Küme Başkanvekili Mustafa Elitaş vardı.
Hem Kürt siyasetiyle hem de CHP’yle art kapı diplomasisi sürerken Erdoğan, Bahçeli’yle yaptığı bir görüşmede tahlil arayışlarıyla ilgili bu temaslara ait bilgi verdi. Argümana nazaran, Bahçeli’den olumsuz bir karşılık gelmedi lakin 2012 – 2015 dönemini hatırlatan MHP lideri, sürecin devamında şeffaflık istedi. Bahçeli’nin bu talebinin münasebeti ise, önceki süreçte PKK lideri Öcalan ve örgüt takımlarıyla yapılan görüşmelerle ilgili kamuoyunun gereğince bilgilendirilmemesi ve örgütün süreç içinde vilayet ve ilçe merkezlerine silah yığınağı yapmasıydı.
BAHÇELİ ESKİSİ ÜZERE BİR SÜREÇ İSTEMİYOR
2012-2015 ortasındaki süreçte, muhalif kanatta yer alan ve tahlil sürecine sert bir lisanla karşı çıkan Bahçeli, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından AK Parti ve Erdoğan’a şartsız dayanak vermeye başladı. Evvelkine benzeri bir tahlil sürecinin yaşanmaması gerektiğine yönelik fikrini birkaç defa muhataplarına aktaran Bahçeli, ‘şeffaflık’ konusunda istediği sonucu alamayınca, birinci adımı TBMM’nin açılışında attı.
Yeni sürece itirazı olmayan Bahçeli’nin ‘kapalı devre’ görüşmelerin devam etmemesi için attığı belirtilen bu adımın iktidara birinci ihtar manası taşıdığı da kulislere yansıyan bilgiler ortasında. Bu süreçte, AK Parti’den değerli bir ismin Kürt siyasetiyle temasları sıklaştırdığı da ileri sürülüyor. Gazete Duvar’a bilgi veren kaynakların aktardığına nazaran Bahçeli’nin 1 Ekim’deki ‘uyarısı’nın akabinde AK Parti’den sürece ait tekrar bir açıklama gelmeyince 22 Ekim’deki çıkışı yaptığı ve Öcalan’a davette bulunduğu o konuşmayı yapma kararı aldığı belirtiliyor.
‘MHP LİDERİ AMERİKANCI-BATICI SÜRECE KARŞI’
Kulislerde ayrıyeten, Erdoğan’ın Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı davete dair evvelce bilgilendirilmediği de belirtiliyor. MHP önderinin bu çıkışı yapmasının en değerli münasebetlerinden birinin ise, AK Parti’de yeni süreç için başı çeken kümesi “Amerikancı, Batıcı” olarak görmesi olduğu belirtiliyor.