Bu kadar makûs oyuna bir puan alıyorsan öp de başına koy…
Hesapta Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyor. Ancak gidemiyor. Darmadağın, keyifsiz, ısırmayan, sorumluluk almayan, kenardan çok makûs yönetilen Fenerbahçe’nin uyuşukluğu muhakkak ki bu seneyi de yok edecek.
Ben yazmaktan sıkıldım, Fenerbahçe kalesine gelen birinci topun gol olmasından sıkılmadı.Bir değil iki değil her maç olur mu?
Bunun bir tahlili yok mu?
Bir uzun top Thiam pas, Ahmet Kutucu şut ve gol. Kolay bir üçgen. Ne müdahale eden var ne de ofsayt çizgisine dikkat eden… Çağlar ardına baksa rakibi ofsayta düşürecek. Lakin yok. Alan denetimi sıfır. Rakip orta alanı bile çok az geçmişken birinci gelen top gol…
Şu da var… Fenerbahçe bunun dışında yeterli miydi?
Tabii ki hayır…
Bu kadar etkisiz bir Fenerbahçe ne gördüm, ne duydum…
Uzatma dakikalarında gelen gole kadar rakip kaleye tek bir şut yok. Bir iki zayıf baş topu. Onları da yok sayıyoruz.
Herkes etkisiz eleman.
Sadece Kostiç ve Tadiç’in sol kanadı biraz çalıştı o kadar. Esasen gol de oradan geldi.
Ancak El Nesri’nin Kostiç’in ortasına gelişine plasesi maçın da en hoş anlarından birisiydi.
Böyle bir birinci yarıda beraberlik hakikaten kaymaklı şöbiyet oldu Fenerbahçe için.
Dua etsin Eyüpspor attığı golden sonra yiğit oynamadı.
Tabii birinci yarı sonunda golü atsa da koskoca 45 dakika heba oldu diyebiliriz. 2. yarının birinci yarı üzere olmayacağı belirliydi.
Ama Eyüpspor’un direnci de sonuna kadar devam etti.
Fenerbahçe tüm ataklarını kanatlardan organize etmeye çalıştı. Göbeği hiç kullanmadı. Tek taraflı ataklar ise Eyüpspor’un tedbir almasını kolaylaştırdı. Konut sahibi grubun savunma çizgisinin çok düzgün oynadığını da unutmayalım.
Ama buna karşın Fenerbahçe Tadiç ve Szymanski ile o kadar net iki gol kaçırdı ki.. Böylesine iki kaliteli oyuncunun son vuruşlardaki zayıflığı da kaleci Berke’nin işini kolaylaştırdı. Bir de Tadiç’in direkten dönen topu.
Berke için parantez açalım. Çocuk gerçek bir profesyonel. Nasıl Galatasaray maçında süper oynadıysa bu maçta da Fenerbahçe’ye duvar ördü. Yediği gole hiçbir şey yapamazdı.
Hakem maçın ikinci yarısını 7 dakika uzattı. Ben ikinci yarının oynandığını görmedim. Maç o kadar çok durdu ki 7 dakika o dakikaların yanında çerez kalır.
Ama hakemin o kadar çok yanılgısı vardı ki bu devede kulak kalır.
Mou’nun son kısımdaki değişiklikleri ise akla ziyandı. Bu durumda alandan çıkacak son oyuncu Tadiç olurdu. Bu adam şapkadan tavşan çıkaran adam. Bu türlü bir silahı kendi eliyle çıkarırsan sonuca katlanırsın. Birinci yarıdaki makus futbolun sorumlusu da Mou. Şampiyonluğa oynayan bir ekibin bu türlü futbol oynamaya hakkı yok. Hocanın şapkasını önüne alması lazım diyeceğim lakin bu kaçıncı şapka bilemedim…