İtalya‘da 25 Eylül’deki genel seçimlerden zaferle çıkan sağ ittifakın Giorgia Meloni liderliğinde kurduğu sağ koalisyon hükümeti, bugün parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisinde, yarın da üst kanat Senatoda güvenoyu arayacak.
Güven oylaması öncesinde Başbakan Meloni, hükümetinin programını açıklamak üzere Temsilciler Meclisi Genel Konseyi’ne hitap etti.
Meloni, bugün İtalya’nın birinci bayan başbakanı olarak çıktığı bu yeni seyahatte omuzlarında hissettiği sorumluluk yükünün biraz daha arttığını tabir ederek, bu noktaya torpil ya da kollanarak gelmediğini söyledi.
İtalya’nın içinde bulunduğu durumun vakit kaybedilmesine müsaade vermediğini ve hükümet olarak çabucak 2023 bütçesi üzerinde çalışmaya başladıklarını aktaran Meloni, “Ekonomik durum, (İkinci Dünya Savaşı) savaş sonrası periyottan bu yana en sıkıntı devirden geçiyor. 2023 resesyon yılı olacak” dedi.
VERGİ BARIŞI
Meloni, sıkıntı durumdaki vatandaşların ve KOBİ’lerin vergi durumlarını tertibe sokmalarına müsaade verecek formda vergi barışı önermeye hazır olduklarını kaydetti.
Yüksek güç maliyetleri meselesine da değinen Meloni, “Önceliğimizi, yüksek güç maliyetleriyle karşı karşıya kalan aile ve işletmeleri destekleyecek önlemlerin güçlendirilmesine vereceğiz. Güç krizi, 2023 bütçesinde isteyeceğimiz başka tedbirleri ertelemeye zorlayacak” diye konuştu.
Meloni, İtalya’nın kıyısı bulunduğu denizlerde de faydalanmaları gereken gaz alanları olduğuna dikkati çekerek, buralara yönelmeleri gerektiğine işaret etti.
AB İLE İLİŞKİLER
AB ile münasebetlere ait Meloni, “İtalya, büsbütün Batı’nın ve onun ittifak sistemlerinin bir kesimidir. Avrupa Birliğinin (AB) ve Atlantik İttifakının kurucusu (NATO), G7’nin üyesi ve Yunanistan ile Batı medeniyetinin ve onun bedeller sisteminin beşiğidir” değerlendirmesini yaptı.
Meloni, şöyle devam etti:
“AB kurumlarında, sesimizi büyük kurucu bir millete yakışır, yüksek halde duyuracağız. Bunu, son haftalarda duyduğumuz üzere Avrupa entegrasyonunu yavaşlatmak yahut sabote etmek için değil, bilakis Avrupa’nın krizlere ve dış tehditlere karşılık vermede, vatandaşlara ve işletmelere daha yakın olmasına katkıda bulunmak üzere yapacağız.”
AB ile yürürlükte olan taahhütlerine uyacaklarını, fakat bütçe de olmak üzere işlemeyen noktalara dair katkı vereceklerini lisana getiren Meloni, “Sadece taahhütlerine uyan bir İtalya, Avrupa ve Batı’da milletlerarası krizlerin getirdiği yüklerin daha istikrarlı bir biçimde paylaşılmasını talep etme yetkisine sahip olabilir” diye konuştu.
“UKRAYNA’YA TAKVİYE SÜRECEK”
Başbakan Meloni, Rusya‘nın Ukrayna‘ya yönelik başlattığı savaşa değinerek, “Ukrayna’nın ulusal egemenliğinin ve bütünlüğünün ihlal edilmesini, bu saldırgan savaşı kabul edemeyiz. Bu birebir vakitte ulusal çıkarlarımızı savunmanın en güzel yolu” dedi.
Meloni, Ukrayna halkına dayanaktan başlayarak, İtalya’nın NATO‘nun emniyetli bir ortağı olmaya devam edeceğini tabir etti.
BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖNERİSİ
Meloni, ıslahatlar konusunda İtalya’nın karar verici bir demokrasiye geçmesi gerektiğini savunarak, “İtalya’nın, istikrarı garanti eden ve halkın egemenliğini tekrar merkezine alan başkanlık sistemi manasında bir anayasa ıslahatına muhtaçlığı olduğuna güçlü biçimde inanıyoruz” yorumunu yaptı.
Meloni, başkanlık sistemi konusunda mümkün olan en uygun ve en çok paylaşılan ıslahatı bulmak için, parlamentodaki tüm siyasi partilerle bunu tartışmak istediklerini belirterek, “Ancak ön yargılı muhalefet karşısında İtalya’da ıslahat yapmaktan vazgeçmeyeceğimiz açık. Bu konuda İtalyanlar tarafından bize verilen yetkiye nazaran ilerleyeceğiz” dedi.
Meloni, “Geçmişte daha evvel merkez soldan da geniş biçimde kabul gören Fransız modeli üzerindeki yarı başkanlık fikrinden başlamak istiyoruz, lakin öteki tahlillere de açığız” formunda konuştu.
“1938’DEKİ IRKÇI YASALAR, TARİHİMİZİN EN DÜŞÜK SEVİYESİDİR”
İtalya’nın 1922-1943 yıllarındaki faşist periyoda ve faşist önder Benito Mussolini‘ye sempati duymakla eleştirilen Meloni, hükümet programını açıkladığı konuşmada bu bahse da yer vererek, şunları söyledi:
“1938’deki ırkçı yasalar, tarihimizin en düşük düzeyidir. Bunu, halkımızı sonsuza dek damgalayacak bir utanç olarak gördüm. Özgürlük ve demokrasi, kendimi her vakit içinde gördüğüm çağdaş Avrupa uygarlığının ayırt edici ögeleridir. Bu nedenle anti demokratik rejimlere karşı hiçbir vakit sempati ve yakınlık hissetmedim. Faşizm dahil hiçbir rejime…”
Meloni, hükümet olarak vatandaşların ve işletmelerin hiçbir hakkını sınırlamayacaklarını, sivil hakların, kürtajın da buna dahil olduğunu vurguladı.
Meloni, hükümetinin, her türlü ayrımcılık, ırkçılık, anti-semitizmle çaba edeceğini, ülkenin “kansere dönüşen mafya sorunuyla” da başları dik biçimde yüzleşeceklerini aktardı.
İtalya’nın da her hükümran ülke üzere yasa dışı kaçak göçe açık olmadığının altını çizen Meloni, “Savaşlardan, zulümlerden kaçanların sığınma hakkı tartışılmıyor ancak İtalya’ya kimin gireceğini kaçakçılar belirleyemez” dedi.
Meloni, hükümet olarak niyetlerinin sistemsiz göçle gayret olduğunu aktarırken, “Denizde bir ablukadan kelam etmemi istemiyorsanız şöyle belirteyim: AB’nin Sophia Misyonu’nun üçüncü evresinde öngörülen lakin hiç uygulamaya konulmayan Kuzey Afrika’dan gemilerin kalkışının engellenmesini içeren yepyeni teklifine geri dönmesi niyetindeyiz” tabirlerini kullandı.
Meloni’nin konuşmasının akabinde, Temsilciler Meclisinde hükümete itimat oyu üzerinde genel görüşmelere geçildi. Meloni hükümeti için Temsilciler Meclisi Genel Heyeti’nde akşam saatlerinde inanç oylaması yapılacak.