T24 Haber Merkezi
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) hazırlanmasında değerli katkılarda bulunan Prof. Dr. Adem Sözüer, Diyarbakır’da 8 yaşında katledilen Narin Güran cinayeti davası kararına ait olarak, “Öldürme hangi saik yahut maksatla işlendi? Töre Saiki mi, öteki bir hatası gizlemek için mi? Bunları ortaya çıkarmak her olayda mümkün olmuyor. Soruşturma etabında soruşturmanın saklılığının ihlal edilmesi, bilgi ve doküman sızdırılması; kanıt karartmaya, olayın üstünün örtülmesine yönelik teşebbüslere yer hazırlamıştır maalesef” açıklamasında bulundu.
Sözüer, Narin Güran cinayetine ait olarak toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, cinayetin kanıtların karartılmasına yönelik teşebbüsler yüzünden töre saikiyle mi yoksa öbür sebeple mi işlendiğinin hala bilinmediğini belirtti. Mahkeme kararının şimdi katılaşmadığını ve olayla ilgili öbür bir soruşturmanın yürütüldüğünü söyleyen Sözüer, olayla ilgili değerlendirmenin lakin gerekçeli karar çıktığında yapılabileceğini tabir etti.
Sözüer’in sosyla medya paylaşımının tamamı şu halde:
“Narin davasında cezaların hangi nedenle verildiği, mahkemenin gerekçeli kararında açıklanacak.
Bu karar istinaf ve temyiz basamaklarından sonra katılaşacak.
Mahkeme, önüne getirilen kanıtlar ve kendi elde ettiği kanıtlar kapsamında bir sonuca ulaştı.
Öldürme hangi saik yahut maksatla işlendi? Töre Saiki mi, öbür bir cürmü gizlemek için mi? Bunları ortaya çıkarmak her olayda mümkün olmuyor. Ama öldürme hatasını işleyenlerin hangi saikle hareket ettikleri tespit edilemese dahi, bu durum ceza verilmesine mahzur değil.
Karar şimdi katılaşmadığı ve olayla ilgili öteki bir soruşturma yürütüldüğü için, olayın art planının ortaya çıkması süreçte de mümkün. Fakat, soruşturma kademesinde soruşturmanın saklılığının ihlal edilmesi, bilgi ve doküman sızdırılması; kanıt karartmaya, olayın üstünün örtülmesine yönelik teşebbüslere yer hazırlamıştır maalesef. Bu bahsin üzerinde somut olaydan bağımsız olarak durmak gerek. Beşerler niçin sustu, soruşturma nasıl faal yapılabilirdi…
Somut olayla ilgili olarak ise gerekçeli kararı görüp kısmi kıymetlendirme yapılabilir.
Ancak kapsamlı bir tahlil için kararın katılaşmasını beklemek gerek. Beklenmeyecek konu ise, çocukları kendi aileleri dahil çok istikametli esirgeyici, riskleri önleyici sistemlerin alt yapılarını ivedilikle oluşturmak.
Narin cinayeti bayana yönelik şiddetin bir çeşididir. Şiddet sorunu ile ilgili olarak maalesef mevcut kanunlar faal olarak uygulanmadığı üzere, İstanbul Mukavelesi üzere mukavelelerden çıkarak, şiddet zihniyetine prim veriliyor…
Narin cinayeti sonrası da pek çok çocuk şiddete maruz kaldı, öldürüldü… Türkiye ivedilikle hukuka dönerek, hukuk devletini güçlendirerek şiddeti karşı siyasetleri hayata geçirmelidir…”
|
Sorgu: Bir kız çocuğu neden babasını öldürmek ister?
|
