İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bir an önce kaliteli bir kanın bedene girmesini sağlamamız lazım. Türkiye’nin dünya finans piyasalarıyla tekrar barışık hale gelmesine muhtaçlık var” dedi.
Erdal Bahçıvan, İktisat gazetesine konuştu. İSO Başkanı, “Enflasyon, Covid kadar tehlikeli” dedikten sonra “Ancak son aylarda görüyoruz ki artık enflasyon iktisat idaresinin de, siyasetin de, Cumhurbaşkanımızın da söylemlerinde net bir formda gayret edilmesi ve hayatımızdan çıkması gereken bir mevzu haline gelmiş gözüküyor. Demek ki bu enflasyonla yaşanmayacağı, enflasyonla uğraş edileceği ve tekrar Türkiye’yi dünyayla birlikte makul bir enflasyon düzeyine getirme noktasında ortak bir akıl çıkmış vaziyette. 2022’nin bence manşeti buydu ve 2023’e girerken de dünyada ve Türkiye’de hala bu husus tam çözülmüş değil” tabirlerini kullandı.
“İhracatçı dövizleri ya da mevduat üzerinden döviz kaynağı oluşturulmaya çalışılıyor”
Bahçıvan, Türkiye için 2023 yılının en kıymetli probleminin enflasyon olduğunu söyleyerek “Ancak enflasyonla gayretin metodolojisi ne olacak? Enflasyonla gayret prosedürlerinden hangi silahı, hangi araçları kullanacağız ve bunlar gerçekten kalıcı manada bir sonuç verecek mi, bunu vakit gösterecek. Onun için de biraz vakte gereksinim var” değerlendirmesinı yaptı.
Türkiye’ye dış kaynak gelmediğini vurgulayan Bahçıvan, “Temel problemimiz kendi kaynaklarımızla iç içe kalıyor olmamız. Yani Türkiye’ye ne yazık ki güçlü bir dış kaynak akışı yok. Güçlü ve kaliteli bir yabancı sermaye akışı yok. Bu da bizi sıkıştırdı. İhracatçının getirilen dövizlilerin üzerinden ya da içerideki mevduat üzerinden bir döviz kaynağı oluşturulmaya çalışılıyor…
Finans piyasalarıyla barışılmalı mesajı
Bu tarafta her yeni çıkan düzenleme de telaş yaratıyor. Lakin bizim için bence bir an önce kaliteli bir kanın bedene girmesini sağlamamız lazım. Bunu yılın ikinci yarısında başarabilirsek, 2023’te geçen 2 yıldan farklı bir tablo ortaya koyabiliriz. Türkiye’nin dünya finans sistemiyle, finans piyasalarıyla tekrar barışık hale gelmesine ve tekrar hak ettiğimiz rasyonel bir bağın başlamasına hepimizin şiddetle muhtaçlığı var” halinde konuştu.
Büyüme performansının sürdürülebilirliği “kuşkulu”
Erdal Bahçıvan, 2022 yılındaki büyüme performansının sürdürülebilirliğinin “kuşkulu” olduğunu belirterek, şu tabirleri kullandı:
“Ama bizim natürel dikkat etmemiz gereken olay sağlıklı, kaliteli ve nitelikli bir büyüme oranı yakalayabilmek. PMI tablolarına baktığımız vakit görüyoruz ki sanayi tarafında bir ivme kaybı başlamış vaziyette. Bu da büyümenin üretimden son periyotlarda almış olduğu güçlü hissenin beş altı aydan beri hafifçe gerilemeye başladığını gösteriyor. Ancak yeniden de dünyada böylesine bir devrinde yüzde 5 – 5,5 büyüme piyasanın hareketli olduğunun bir göstergesi. Perakende tarafında da üretim tarafında da… Lakin 2023’te bunun ne kadar devam ettirebileceği, bilhassa ihracata dayalı tarafta bunu ne kadar görebileceğimiz noktasında hepimizin önemli manada kuşkuları var”